Giriş yap
Anahtar-kelime
Anarşizm
1 sayfadaki 1 sayfası
Anarşizm
dünya denen mavi gezegenin üzerinde, bilinen en eski tarihsel zaman kavramının başlangıcından beri; varolan, süregelmiş bütün sistemleri ve bu sistemlere bağlı olan tüm olguları bütünüyle reddeden, yoksayan, tanımayan bir yaşam biçimidir anarşi.
bu süreç içersinde dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır :
bunlardan biri; anarşinin sadece sistemleri değil, sistemlerin yardımcı küçük çarklarını da bozup, kırıp atmasıdır.
yani, bu sistemlere dahil olan politikalar, insanlar, şarkılar, medya yayın organları, kitaplar vb birçok ürünleri de (evet evet ürün.. insanlar bile endüstriyalleşme ve yalandan küreselleşme sürecinde ve kapsamında birer ürün olarak kabul edilebilirler. zaten böyle olmasını da kendileri istemektedir) reddeder.
işte bu yüzden, anarşistler yüzyıllar boyu insanı köleleştiren, zombileştiren, ezen, zulmeden, robotlaştıran bütün sistemlerden ve bu sistemlerin yaratıcılarından, militanlarından, yardım ve yatakçılarından, fanatiklerinden kati suretle uzak durmuş, olanca gücüyle karşı durmuş, avazı çıktığı kadar bağırmıştır.
amaç, sadece hareketi ve hareketin elebaşlarını yok etmek değildir elbet. aynı zamanda; bu tür sistemlerin yüzyıllar boyunca, masum insanların beyinlerine, kalplerine pis emellerini ve kurallarını bir dogma gibi nakşedilmiş şekilde bulunan çerçevelerini ve olgularını da yok etmek anarşinin amacıdır.
çünkü, insan sosyal bir hayvandır. hayvan grubunda olması, içgüdüleri (bilinçaltı denen zırva) ile hareket etmesini; sosyal olması ise, duygu ve düşüncelerini diğer insanlara aktarmasını sağlar.
bu noktada, anarşinin sadece sistemleri değil, bu sistemlerin olumsuz getirilerini de yok etmeyi amaçlaması çok normaldir, gereklidir.
çünkü; kurallar, matematiksel ya da fiziksel formüller, dini histeriler, örf-adet ve töreler insanın yaşama alanını daraltır, özgürlüğünü kısıtlar. düşünce ve hareketlerini sentetikleştirir.
insan denen sosyal hayvanın tam anlamıyla özgür ve bağımsız olabilmesi için, kuralsız ve gerekirse de bilinçsiz yaşaması lazımdır.
diğer önemli nokta ise; anarşizmin bir yaşam biçimi oluşudur. bilinen birçok "-izm" akımından daha farklı olarak bir politika ya da felsefe içermez. içerdiği ve kapsadığı konular çok basit ve anlaşılabilirdir.
ancak, bu noktada insanlar arasında farklılık gösterir anarşi. kimileri anarşizmin hareketle ve karşı saldırıyla gerçekleştirilebileceğini savunurken; kimilerine göre de, anarşi kişinin beyninin içindedir ve kamuoyuna bir şov niteliğinde sergilenmesi gerekmemektedir.
aktif ya da pasif bile olsa anarşi, tüm insanlarda ortak bir noktada birleşir:
"karşı çıkmak..."
yeterli olan; bu olgunun, insanların beynine iyi bir şekilde yerleşmesidir. gerisi, insanın kendi özbenliğinde sürdürdüğü çatışmalar sonucunda şekillenir, bir şeylere benzemeye başlar.
bu noktadan sonra, muhalifliğin farkına ve tadına tam olarak varabilen insan evladı kendini anarşist olarak nitelendirebilir.
bir takım hareket ve eylemlere girişmesi veya girişmemesi,hayatındaki davranış ve sözleri, alış-veriş yaptığı mağaza ve markalar, muhattap olduğu grup ve insanlar vb olgular o noktadan sonra kişinin anarşistliğin bağlamaz ve sorgulamaz. çünkü, anarşizm içerde yaşanır ve kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur. önemli olan içsel dirayet ve kalpte bulunan istektir.
bu bağlamda önemli olan bir viraj vardır ki, kişinin bu dönemece dikkatsiz girmesi, tüm hayatının şarampole yuvarlanmasına neden olur.
eylemsel hareketler içinde bulunan kişinin, yaptığı eylemlerin amaçlarını ve dozajını çok iyi kavramış olması gereklidir.
zira, amacını aşan muhalif hareketler anarşizme değil, terörizme dahil olmaktadır.
bilindiği gibi terörizm, eylemlerini kan akıtarak ve yıkım oluşturarak gerçekleştirmektedir. halbuki anarşizm; kati suretle insana zarar vermemeyi ilke edinmiştir. yıkım ise, sadece kağıtlar üzerinde gerçekleşir anarşide. gözle görülür bir yıkımı desteklemez anarşi.
ayrıca, terörizm başarılı olsa dahi, emellerini ancak bir devrimle sonuçlandırabilir.
bir devrimin arkasından da yeni bir sistem kurulacağını da ilkokul çocukları bile bilmektedir. anarşizm kendisine bile muhalif olurken, eylemleri sonucunda yeni bir sistemi kuracağı düşüncesi sadece gülünçtür, abesle iştigaldir.
ek olarak; abartıya kaçan eylemler, bilindiği üzere dünyadaki tüm sistemlerin karşı çıktığı ve haz etmediği sinek vızıltılarıdır. böyle durumlarda sistemin büyük çarkları arasında ezilen ve sindirilen hareketin üzerine itinayla sinek ilacı sıkılacaktır.
bu bakımdan, yapılacak sosyal faaliyetlerin sistemi rahatsız etmeden, ancak işlemesini yavaşlatacak şekilde planlanması gereklidir.
diğer yandan, pasif anarşi görüşünü benimseyen kişilerin de dikkat etmesi gereken noktalar vardır.
hiçbir şeye karışmadan, "ben işin felsefesindeyim" şeklinde düşünen ve hareket eden (etmeyen) insanların anarşistliği bir süre sonra yozlaşır.
en sonunda da eriyerek kaybolur.
bu yozlaşma süreci içinde kişi; %100 anarşistlikten, %100 özentiliğe doğru bir yolculuk yapar.
yolun sonuna geldiğinde de, kapitalist fikir ve hareketlere karşı çıktığını zanneden, ancak dört bir yanının bu tür olgularla sarılmış olduğunu farkedemeyen bir ruh hali içersine girer. günümüzdeki; kendini anarşist olarak lanse edip de, anarşizmin "a" sından bile haberleri olmayan "yitik gençlik" in oluşmasının sebebi de budur.
konu çok dağıldı =) biraz toparlayalım.
kısaca anarşi;
insan yaşamını olumsuz etkileyen tüm tüzel ve/veya özel kişilere, gruplara karşı çıkan bir "yaşam biçimidir".
bu karşı çıkışı yaşarken aktif ya da pasif olmak önemli değildir. önemli olan manevi gücün samimiyeti ve bilincidir.
bu teoriye dayanarak;
dünya üzerindeki herkes anarşist; aynı zamanda dünya üzerinde hiçkimse anarşist değil demek mümkündür.
bilindiği gibi, aynı anda 2+2=4 ve 2+2 eşit değildir 4 demek yanlıştır, modern fizik ve matematik kuramlarına karşıdır. karşı olmadığı durumlar da bulunmaktadır. ancak bu durumlarla metafizik ve parapsikoloji ilgilenmektedir.
bu noktadan hareketle, şu şekilde bir sonuç elde etmek mümkündür :
aynı anda 2 gerçek, 2 doğru olamadığından; dünya üzerindeki sistemlerin hepsinin yıkılımı imkansız olduğundan; insan egosunun sonsuz büyüklüğü ve acizliği nedeniyle, hepsi yıkılsa bile yerine geçecek yeni bir sistem mutlaka olduğundan; zaten silahlanma yapılmadan böyle bir yıkımın gerçekleşmesi mümkün olmadığından ve silahlı yıkımı da anarşizm desteklemediğinden; anarşizm bir siyasi ideoloji değil de, bir yaşam biçimi olduğundan ötürü;
anarşizmin; dünya üzerinde herhangi bir "t" anında, herhangi bir "x" konumunda, herhangi bir "v" hızıyla, skaler ya da vektörel olarak oluşturulması imkansızdır.
bu imkansızlıktan dolayı da, anarşizm bir ütopyadir.
anarşizm herşeydir. anarşizm hiçbirşeydir. anarşizm geçicidir. anarşizm potansiyeldir. anarşizm yoktur...
bu süreç içersinde dikkat edilmesi gereken iki nokta vardır :
bunlardan biri; anarşinin sadece sistemleri değil, sistemlerin yardımcı küçük çarklarını da bozup, kırıp atmasıdır.
yani, bu sistemlere dahil olan politikalar, insanlar, şarkılar, medya yayın organları, kitaplar vb birçok ürünleri de (evet evet ürün.. insanlar bile endüstriyalleşme ve yalandan küreselleşme sürecinde ve kapsamında birer ürün olarak kabul edilebilirler. zaten böyle olmasını da kendileri istemektedir) reddeder.
işte bu yüzden, anarşistler yüzyıllar boyu insanı köleleştiren, zombileştiren, ezen, zulmeden, robotlaştıran bütün sistemlerden ve bu sistemlerin yaratıcılarından, militanlarından, yardım ve yatakçılarından, fanatiklerinden kati suretle uzak durmuş, olanca gücüyle karşı durmuş, avazı çıktığı kadar bağırmıştır.
amaç, sadece hareketi ve hareketin elebaşlarını yok etmek değildir elbet. aynı zamanda; bu tür sistemlerin yüzyıllar boyunca, masum insanların beyinlerine, kalplerine pis emellerini ve kurallarını bir dogma gibi nakşedilmiş şekilde bulunan çerçevelerini ve olgularını da yok etmek anarşinin amacıdır.
çünkü, insan sosyal bir hayvandır. hayvan grubunda olması, içgüdüleri (bilinçaltı denen zırva) ile hareket etmesini; sosyal olması ise, duygu ve düşüncelerini diğer insanlara aktarmasını sağlar.
bu noktada, anarşinin sadece sistemleri değil, bu sistemlerin olumsuz getirilerini de yok etmeyi amaçlaması çok normaldir, gereklidir.
çünkü; kurallar, matematiksel ya da fiziksel formüller, dini histeriler, örf-adet ve töreler insanın yaşama alanını daraltır, özgürlüğünü kısıtlar. düşünce ve hareketlerini sentetikleştirir.
insan denen sosyal hayvanın tam anlamıyla özgür ve bağımsız olabilmesi için, kuralsız ve gerekirse de bilinçsiz yaşaması lazımdır.
diğer önemli nokta ise; anarşizmin bir yaşam biçimi oluşudur. bilinen birçok "-izm" akımından daha farklı olarak bir politika ya da felsefe içermez. içerdiği ve kapsadığı konular çok basit ve anlaşılabilirdir.
ancak, bu noktada insanlar arasında farklılık gösterir anarşi. kimileri anarşizmin hareketle ve karşı saldırıyla gerçekleştirilebileceğini savunurken; kimilerine göre de, anarşi kişinin beyninin içindedir ve kamuoyuna bir şov niteliğinde sergilenmesi gerekmemektedir.
aktif ya da pasif bile olsa anarşi, tüm insanlarda ortak bir noktada birleşir:
"karşı çıkmak..."
yeterli olan; bu olgunun, insanların beynine iyi bir şekilde yerleşmesidir. gerisi, insanın kendi özbenliğinde sürdürdüğü çatışmalar sonucunda şekillenir, bir şeylere benzemeye başlar.
bu noktadan sonra, muhalifliğin farkına ve tadına tam olarak varabilen insan evladı kendini anarşist olarak nitelendirebilir.
bir takım hareket ve eylemlere girişmesi veya girişmemesi,hayatındaki davranış ve sözleri, alış-veriş yaptığı mağaza ve markalar, muhattap olduğu grup ve insanlar vb olgular o noktadan sonra kişinin anarşistliğin bağlamaz ve sorgulamaz. çünkü, anarşizm içerde yaşanır ve kanıtlanmaya ihtiyacı yoktur. önemli olan içsel dirayet ve kalpte bulunan istektir.
bu bağlamda önemli olan bir viraj vardır ki, kişinin bu dönemece dikkatsiz girmesi, tüm hayatının şarampole yuvarlanmasına neden olur.
eylemsel hareketler içinde bulunan kişinin, yaptığı eylemlerin amaçlarını ve dozajını çok iyi kavramış olması gereklidir.
zira, amacını aşan muhalif hareketler anarşizme değil, terörizme dahil olmaktadır.
bilindiği gibi terörizm, eylemlerini kan akıtarak ve yıkım oluşturarak gerçekleştirmektedir. halbuki anarşizm; kati suretle insana zarar vermemeyi ilke edinmiştir. yıkım ise, sadece kağıtlar üzerinde gerçekleşir anarşide. gözle görülür bir yıkımı desteklemez anarşi.
ayrıca, terörizm başarılı olsa dahi, emellerini ancak bir devrimle sonuçlandırabilir.
bir devrimin arkasından da yeni bir sistem kurulacağını da ilkokul çocukları bile bilmektedir. anarşizm kendisine bile muhalif olurken, eylemleri sonucunda yeni bir sistemi kuracağı düşüncesi sadece gülünçtür, abesle iştigaldir.
ek olarak; abartıya kaçan eylemler, bilindiği üzere dünyadaki tüm sistemlerin karşı çıktığı ve haz etmediği sinek vızıltılarıdır. böyle durumlarda sistemin büyük çarkları arasında ezilen ve sindirilen hareketin üzerine itinayla sinek ilacı sıkılacaktır.
bu bakımdan, yapılacak sosyal faaliyetlerin sistemi rahatsız etmeden, ancak işlemesini yavaşlatacak şekilde planlanması gereklidir.
diğer yandan, pasif anarşi görüşünü benimseyen kişilerin de dikkat etmesi gereken noktalar vardır.
hiçbir şeye karışmadan, "ben işin felsefesindeyim" şeklinde düşünen ve hareket eden (etmeyen) insanların anarşistliği bir süre sonra yozlaşır.
en sonunda da eriyerek kaybolur.
bu yozlaşma süreci içinde kişi; %100 anarşistlikten, %100 özentiliğe doğru bir yolculuk yapar.
yolun sonuna geldiğinde de, kapitalist fikir ve hareketlere karşı çıktığını zanneden, ancak dört bir yanının bu tür olgularla sarılmış olduğunu farkedemeyen bir ruh hali içersine girer. günümüzdeki; kendini anarşist olarak lanse edip de, anarşizmin "a" sından bile haberleri olmayan "yitik gençlik" in oluşmasının sebebi de budur.
konu çok dağıldı =) biraz toparlayalım.
kısaca anarşi;
insan yaşamını olumsuz etkileyen tüm tüzel ve/veya özel kişilere, gruplara karşı çıkan bir "yaşam biçimidir".
bu karşı çıkışı yaşarken aktif ya da pasif olmak önemli değildir. önemli olan manevi gücün samimiyeti ve bilincidir.
bu teoriye dayanarak;
dünya üzerindeki herkes anarşist; aynı zamanda dünya üzerinde hiçkimse anarşist değil demek mümkündür.
bilindiği gibi, aynı anda 2+2=4 ve 2+2 eşit değildir 4 demek yanlıştır, modern fizik ve matematik kuramlarına karşıdır. karşı olmadığı durumlar da bulunmaktadır. ancak bu durumlarla metafizik ve parapsikoloji ilgilenmektedir.
bu noktadan hareketle, şu şekilde bir sonuç elde etmek mümkündür :
aynı anda 2 gerçek, 2 doğru olamadığından; dünya üzerindeki sistemlerin hepsinin yıkılımı imkansız olduğundan; insan egosunun sonsuz büyüklüğü ve acizliği nedeniyle, hepsi yıkılsa bile yerine geçecek yeni bir sistem mutlaka olduğundan; zaten silahlanma yapılmadan böyle bir yıkımın gerçekleşmesi mümkün olmadığından ve silahlı yıkımı da anarşizm desteklemediğinden; anarşizm bir siyasi ideoloji değil de, bir yaşam biçimi olduğundan ötürü;
anarşizmin; dünya üzerinde herhangi bir "t" anında, herhangi bir "x" konumunda, herhangi bir "v" hızıyla, skaler ya da vektörel olarak oluşturulması imkansızdır.
bu imkansızlıktan dolayı da, anarşizm bir ütopyadir.
anarşizm herşeydir. anarşizm hiçbirşeydir. anarşizm geçicidir. anarşizm potansiyeldir. anarşizm yoktur...
Bbasemode- Mesaj Sayısı : 13
Yaş : 36
Nerelisin : TRABZON
Uyarı Puanı :
Kayıt tarihi : 14/02/09
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz